Ortaklaşa Öğrenme Programı’nın ilki, Ortaklaşa Hibe Programı’nın birinci açık çağrı döneminde hibe alan kurum temsilcilerinin katılımıyla 6 Şubat-15 Mart 2024 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu programda, kültür politikaları alanının tarihsel gelişim sürecine, güncel planlama stratejilerine, Türkiye’de ve dünyada yerel düzeydeki farklı uygulama örneklerine, uygulamada karşılaşılan fırsatlara ve problemlere odaklanıldı. Bu şekilde, kültürün ele alınmasında tarihsel ve toplumsal bir yaklaşım geliştirilmesi, kentlerin ve bölgelerin yaratıcı potansiyellerinin açığa çıkarılması ve uzun vadede uygulanabilir, katılımcı ve kapsayıcı kültür politikalarının geliştirilmesi sürecine katkı sağlamak hedeflendi.
Prof. Dr. Füsun Üstel
Ortaklaşa Öğrenme Programı’nın ilk oturumu olan Kültür Politikaları’nda, Prof. Dr. Füsun Üstel, kültür politikasının kuramsal ve kavramsal boyutlarını, bir araştırma ve uygulama alanı olarak kamu müdahalesi çerçevesinde tarihsel süreçte ortaya çıkışı, gelişimi ve kapsamını ele aldı.
Oturumda, kültür politikalarının farklı modelleri değerlendirilerek; kültür hakkı ve kültürel haklar perspektifinden hareketle, yurttaşlık ve demokrasiyle ilişkisi tartışıldı. Günümüzde Avrupa devletlerinin karşı karşıya olduğu temel meseleler ve alandaki güncel tartışmalar irdelenirken, yerel kültür politikaları bağlamında “Yaratıcı Kent mi, Yurttaş Kenti mi?” sorusu üzerinden farklı yaklaşımlar ele alındı.
Doç. Dr. Eda Ünlü Yücesoy & Dr. R. Gökçe Sanul
Bu oturumda, kültürel planlamanın temel kavramları ve uygulama alanları ele alınarak, katılımcılarla birlikte kültürel politika ve planlama süreçlerine dair ortak bir bakış açısı geliştirmek hedeflendi.
Kültürün kamu planlaması süreçlerine stratejik, bütünsel, katılımcı ve kapsayıcı bir şekilde entegre edilmesini amaçlayan bir yaklaşım olan kültürel planlamanın tarihsel bağlamı, işlevleri ve farklı uygulama modelleri tartışıldı; kültürün kamusal planlamadaki rolünü güçlendiren uluslararası ağlar ve başarılı örnekler incelendi. Katılımcılar, kelime bulutu çalışması ile kültürel planlamaya dair temel kavramları keşfederek, kültürel planlamanın adımları ve başarılı bir kültürel planlamanın temel unsurları üzerine tartıştı.
Oturumun uygulama bölümünde ise, kültürel planlamanın en önemli araçlarından biri olan kültürel haritalandırma yöntemi deneyimlendi. Bu atölye çalışması, katılımcılara yerel kültürel varlıkları haritalandırarak, mekân ve kültür ilişkisini analiz etme ve planlama süreçlerinde kültürel verileri kullanma becerisi kazandırmayı amaçladı.
Prof. Dr. Turgut Tarhanlı
Bu oturumda, çağdaş insan hakları perspektifinden kültürel haklar kavramı ve kapsamı ele alınarak, kültürel mirasın farklı boyutları kültürel haklar bağlamında değerlendirildi. Prof. Dr. Turgut Tarhanlı’nın sunumuyla gerçekleşen oturumda, kültürel hakların uluslararası insan hakları sözleşmelerindeki yeri, devletlerin ve yerel yönetimlerin bu hakları koruma ve geliştirme konusundaki sorumlulukları, kültürel hakların bireyler ve topluluklar açısından taşıdığı önem üzerinde duruldu.
Kültürel hakların içeriğini daha iyi anlamak adına kültürel, doğal ve somut olmayan kültürel miras kavramları incelendi. Bu çerçevede, kültürel kimliğin korunması, kültürel çeşitliliğin desteklenmesi ve mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasının kültürel haklarla ilişkisi tartışıldı.
Oturumun önemli bir bölümünde kültürel haklar savunuculuğu konusuna odaklanıldı. Kültürel hakların ihlallerine karşı geliştirilen mekanizmalar, bu alandaki güncel mücadele yöntemleri ve ulusal ve uluslararası düzeyde kültürel hakların korunması için izlenebilecek stratejiler ele alındı. Katılımcılar, kültürel hakların korunması ve geliştirilmesi için farklı aktörlerin nasıl harekete geçebileceği üzerine fikir alışverişinde bulundu.
Prof. Dr. Feyzi Baban & Prof. Dr. Kim Rygiel
Bu oturumda, kültür ve sanatın kültürel çoğulculuğa katkısı ve farklı gruplar arasında anlayışı engelleyen önyargıların aşılmasındaki rolü ayrıntılı bir şekilde tartışıldı. Kültür ve sanat projelerinin, toplumsal yapıda var olan geleneksel ikiliklerin ötesine geçerek, yeni aidiyet anlayışları ve topluluk biçimleri yaratma potansiyeline sahip olduğu vurgulandı. Oturumda, kültür ve sanatın, toplumsal farklılıkları dönüştürme ve birleştirme gücüne sahip olduğu, bunun da yeni bir toplumsal ortaklık ve etkileşim alanı oluşturma anlamına geldiği üzerinde duruldu.
Katılımcılar, kültürel projelerin sadece sanatsal ifadelere değil, aynı zamanda toplumsal bağları güçlendirmeye yönelik bir araç olarak nasıl şekillendiğine dair fikirlerini paylaştılar. Bu projelerin, farklı kültürel gruplar arasında köprüler kurarak, önyargıları yıkma ve toplumsal uyumu sağlama noktasında nasıl etkin bir rol oynayabileceği tartışıldı. Ayrıca, kültür ve sanatın, toplumsal sınırları aşma ve farklı kimliklerin daha kapsayıcı bir biçimde bir arada yaşaması için yeni fırsatlar sunduğu ele alındı. Oturum boyunca, kültür ve sanatın toplumsal değişim ve entegrasyon süreçlerinde nasıl güçlü bir araç haline gelebileceği konusunda derinlemesine bir anlayış geliştirilmesi hedeflendi.
Dr. Itır Akdoğan & Ares Shporta
Bu oturumda, demokratik yerel yönetimler için belediye ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliklerinin kültür alanında nasıl şekillendiği ve bunun demokratikleşme sürecine etkileri ele alındı. Itır Akdoğan, yerel yönetimlere kültürün nasıl dahil olabileceğini, kültürel işbirliklerinin demokratikleştirici etkilerini ve dünya genelinde bu konuda yaşanan tartışmaları sundu, Ares Shporta ise Kosova deneyimi üzerinden kültürel demokrasi için belediye ve STK işbirliğinin nasıl işlediğini paylaştı.
Oturumun ilerleyen kısmında, Itır Akdoğan ve Ares Shporta arasında gerçekleştirilen söyleşi ile katılımcılara, demokratik yerel yönetimlerde kültürün rolü ve STK-belediye işbirliklerinin demokratikleştirici etkileri hakkında daha derinlemesine bir bakış açısı kazandırılması hedeflendi. Lumbardhi Sineması örneği üzerinden bir vaka çalışması yapılarak, teorik bilgiler pratik örneklerle pekiştirildi.
Ortaöğrenimini Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’nde, yükseköğrenimini ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamladı. 1982 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak akademik kariyerine başladı. Doktora derecesini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden aldı. Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü ve Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı ve bölüm başkanlığı görevini üstlendi.
Kültür politikaları alanında önemli çalışmalara imza atan Üstel, Türkiye’de kültürel haklar, kimlikler ve tarih yazımı üzerine kapsamlı araştırmalar yürüttü. Kültür politikası, yurttaşlık ve ulus inşası konularında akademik yayınları bulunan Üstel, İKSV’nin Kültür Hattı projesinin Danışma Kurulu’nda yer aldı. Türkiye’de kültürel politikaların gelişimi ve demokratikleşme süreciyle ilişkisini ele alan çeşitli akademik çalışmalar gerçekleştirdi.
Doç. Dr. Eda Ünlü Yücesoy, şehir planlama, kentsel dönüşüm ve kentsel coğrafya alanlarında çalışmaktadır. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde tamamladıktan sonra, doktorasını Universiteit Utrecht’te yapmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde doçent olarak görev yapmakta olup, daha önce İstanbul Şehir Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde akademik çalışmalar yürütmüştür. TÜBİTAK SOBAG Danışma Kurulu üyesi olan Yücesoy, aynı zamanda ulusal ve uluslararası projelerde yer almaktadır. Araştırmaları ve yayınları sosyal, ekonomik ve kültürel coğrafya, şehir tarihi, şehir planlaması, kamusal alan ve İstanbul’un 20. yy.daki mekansal, ekonomik ve sosyal dönüşümü konularına odaklanmaktadır
Doktorasını 2019 yılında Vrije Universiteit Brussel’den Beşeri Coğrafya ve Kent Çalışmaları üzerine alan Gökçe Sanul Diner, Şubat 2024’ten beri, Amsterdam Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde Marie Sklodowska Curie Bursuyla Doktora Sonrası Araştırmacı olarak çalışmaktadır.
Dr. Sanul’un akademik çalışmaları, beşerî ve kültürel coğrafya, kent sosyolojisi ve kültürel çalışmalar disiplinlerinden beslenir; bu disiplinler arasında yeni bağlantılar kurarak, kentsel alanlardaki ve kent kültürlerindeki dönüşümleri keşfetmeyi amaçlar.
Dr. Sanul’un akademik uzmanlığını toplumsal fayda sağlamak amacıyla kullanması, 12 yıllık kariyerinin önemli bir parçasını oluşturur. Yerel kültür politikaları ve kültürel planlama ile ilgili belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarına araştırma ve danışmanlık desteği sağladığı önemli projeler arasında; İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın Yerel Yönetimler İçin Kültürel Planlama Raporu (2016), İstanbul Büyükşehir Belediyesi Vizyon 2050 Strateji Belgesi için kültür politikalarının geliştirilmesi (2021) ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Citta Slow Metropolis Projesi (2022) bulunmaktadır.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Aynı kurumda Uluslararası Hukuk öğretim üyesi olarak çalışmıştır.
Halen, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesidir ve kuruculuğunu üstlendiği İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin müdürlüğünü sürdürmektedir. Aynı kurumda, Hukuk Fakültesi dekanlığı görevini yürüttü.
İnsan hakları aktivizmi, iş dünyası ve insan hakları, uluslararası insan hakları rejimi, insan hakları aktivizmi ve çağdaş sanat konularında yüksek lisans ve doktora dersleri verir. Bu alanların yanı sıra, geçmişle yüzleşme, uluslararası çatışmalar ve onarıcı adalet alanlarında çalışır. Harvard Üniversitesi’nde müzakere alanında (Negotiation Project), Princeton Üniversitesi’nde uluslararası suçlar ve evrensel yargı yetkisi konulu projelerde çalıştı. 2001 yılında, BM Mülteciler Yüksek Komiseri (UNHCR) tarafından, Türkiye’de, mülteci hakları alanındaki çalışmaları nedeniyle Takdir Belgesi (Certificate of Appreciation) sunulmaya layık bulundu. İKSV bünyesinde başlatılan Sinema İnsan Hakları Ödülü’nün ilk uluslararası jüri üyelerinden oldu (2007). Çalışma alanlarıyla ilgili, yayımlanmış altı kitabı vardır.
(Helsinki) Yurttaşlar Derneği, Uluslararası Af Örgütü–Türkiye, TİHV, Tarih Vakfı ve diğer bazı sivil toplum örgütlerinin kurucularındandır ve İstanbul Barosu üyesidir.
Master eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünde aldıktan sonra Doktora derecesini Kanada Carleton Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden almıştır. Halen Kanada da Trent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası Kalkınma Bölümlerinde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Uzmanlık alanı Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Teorisi olup vatandaşlık, göç ve çok kültürlülük konularında araştırmalar yürütmektedir. “The Precarious Lives of Syrians: Migration, Citizenship and Temporary Protection in Turkey” with Kim Rygiel and Suzan Ilcan (Mc-Gill-Queen University Press); Fostering Pluralism Through Solidarity Activism in Europe: Everyday Encounters with Newcomers. With Kim Rygiel, (London: Palgrave-MacMillan) kitaplarına ek olarak makaleleri bir çok kitap ve Journal of Ethnic and Migration Studies, Citizenship Studies, European Journal of Social Theory, Global Society ve Studies in Political Economy isimli akademik dergilerde yayınlanmıştır.
Prof. Dr. Kim Rygiel, Kanada’daki Wilfrid Laurier Üniversitesi’nde, Balsillie Uluslararası İlişkiler Okulu bünyesindeki Siyaset Bilimi Bölümü ve Uluslararası Politika ve Yönetişim Okulu’nda profesördür. Laurier Üniversitesi’ne bağlı Uluslararası Göç Araştırma Merkezi’nin eş direktörlüğünü yürütmekte ve Citizenship Studies dergisinin eş baş editörlüğünü yapmaktadır.
Araştırmaları, eleştirel göç çalışmaları, vatandaşlık ve sınır politikaları üzerine yoğunlaşmakta olup, özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa’da göçmen ve mülteci hareketleri ile göçmen hakları mücadelesi ve dayanışma pratikleri üzerine odaklanmaktadır.
Çalışmaları, American Quarterly, Critical Sociology, Citizenship Studies, Journal of Ethnic and Migration Studies ve Ethics and Global Politics gibi önde gelen akademik dergilerde yayımlanmıştır.
Notre Dame De Sion Fransız Lisesi’nin ardından Galatasaray Üniversitesi’nde iletişim lisansı, Université Libre de Bruxelles’de (ULB) uluslararası politika yüksek lisansı ve Helsinki Üniversitesi’nde sosyal bilimler doktorası yaptı. Finlandiya Adalet Bakanlığı ile Kuzey Avrupa, Almanya Uluslararası İşbirliği Kurumu GIZ ile Afrika’daki projelerle uluslararası e-demokrasi danışmanıdır. 2015’den bu yana Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) Araştırma Direktörüdür. Dijital Politik Fanteziler kitabının yazarıdır. Yerel demokrasi, kent, sivil toplum, kapsayıcılık, toplumsal cinsiyet eşitliği konularında uzmandır, en çok e-demokrasi alanında meraklı ve heyecanlıdır.
Ares Shporta, Kosova’nın Prizren şehrinde bulunan Lumbardhi Vakfı’nın kurucu direktörüdür. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde işletme lisans ve kültür yönetimi yüksek lisans eğitimlerini tamamlamış ve kültürel mirasın korunması ile yönetimi konularında uzmanlaşmıştır. Birden çok kültür kurumu ve sivil toplum kuruluşunda çeşitli pozisyonlarda faaliyet yürütmüştür. Kosova’da kültürel haklar ve demokratik yerel yönetimler alanlarında aktif çalışmalar yürütmektedir. Özellikle, Lumbardhi Sineması’nın korunması ve yeniden işlevlendirilmesi sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Ares Shporta, kültürel mirasın korunması, yerel kalkınma ve kültürel haklar konularında uluslararası platformlarda deneyim ve bilgi paylaşımında bulunmuş, bu alanlarda çeşitli projelerde yer almıştır.
Bu web sitesi, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla İstanbul Kültür Sanat Vakfı sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.